DALYAN
Kenti ikiz kızkardeşi ile uygunsuz ilişki
kurduğu için sürülen Miletos'un oğlu Kaunos kurmuş. Dalyan'dan da görülebilen
kaya mezarları ise MÖ. 4. yy'da yapılmış, daha sonraları Roma döneminde de
kullanılmış. Lykia tipi mezarların içinde ölülerin üzerine yatırıldığı üç taş
yatak bulunmaktadır. Cephede iki İon sütunu, sütunların üzerinde firiz ve
alınlık görülmektedir. Alınlıkların birinde arslan kabartmaları vardır.
Dalyan'dan tekneyle gelinen iskeleden on
dakikalık bir yürüyüşle antik kente ulaşılıyor. Denizden yatla gelenler Delikli
Ada çevresinde demirleyip kayıkla ören yerine ulaşabilirler.
Kentin limanı akropolün aşağısındaki
Sülüklü Göl'dü. O zaman deniz Kaunos'un akropolüne kadar gelmekteydi.
Perslerin Anadolu'yu bütünüyle ele
geçirmesi üzerine kent Mausolos'un yönetimine girdi. MÖ. 334'de İskender'in
Persleri yenmesi üzerine kent Prenses Ada'nın, sonra MÖ. 313'de Antigonos'un,
306'da
Dünyoda nesileri tükenme fekhkesi ile
korşı korsıya olan Coreffa Careffa kaplımbağalarının Bosh yumurtlama yerlerinden
Biri olan İzfuzu sahili ince kumlu uzun plaji ile #ofililerin de Kaplumbağalar
koder ilgisini cekiyor.
da Ptolemaios'un yönetimine girdi. Daha
sonra Rodos Krallığı, Bergama Krallığı ve Roma egemenlikleri altında kaldı.
Limanının dolmasıyla önemini yitirmeye başladı.
Akropol 152 metre yükseklikteki tepeye
kurulmuştur. Surların kuzey yönünde olanı orta çağdan kalmadır. Uzun sur
limanın kuzey yönünden başlayıp Dalyan Köyü'nün ilerlerindeki sarp kayalığa
kadar uzanıyor. Surun kuzey kısmı Mausollos döneminde yapılmıştı. Kuzeybatı
yönündekiler Hellenistik dönemdendir. Limana doğru olanlar ise Arkaik Devir'den
kalmadır. Tiyatro Akrapol'ün eteğindedir. 33 Oturma sırası bulunmaktadır.
Tiyatronun batı yönündeki yapı kalıntılarından birisi bazilika tipi kiliseye
aittir. Diğerleri Roma Hamamı ve Tapınağa aittir.
Aşağıda tamamlanmayan bir daire biçiminde
örülmüş ve yivsiz sütunları bulunan yapının arkasında üç basamakla yükseltilmiş
podyum bulunuyor. Burada tapınağın kalıntıları görülüyor. Daire biçimindeki
yapının ne olduğu ise bilinemiyor. Eski liman olan Sülüklü Göl'ün kuzeyinde
yapılan kazılarda stoa ortaya çıkarıldı. Çevresinde bir çok heykel kaidesi
bulundu, ama heykeller bulunamadı. Stoanın yakınındaki çeşme restore
edilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder