TRAKYA KIYIKÖY GEZİSİ
Kırklareli'ne bağlı Kıyıköy İstanbul'un
yakın çevresinde denizin mavisi ve karanın yeşilinin birleştiği güzel bir tatil
beldesi.
Her iki tarafından denize ulaşan Pabuç ve
Kazan ırmakları arasında yüksek bir tepe üzerine kurulmuş köyün kıyılarında Karadeniz'in
hırçın kayalarının oyduğu koylar, mağaralar ve ilginç biçimli anıt kayalar var.
Temiz havası ve denizi ve İstanbul'a yakınlığı gerek yazlık gerekse günübirlik
tatil için Kıyıköy'ün cazibesini artırıyor. Antik çağlardan bu yana yerleşim
olduğu bilinen köyün mağaralarının eskiden korsanlar tarafından kullanıldığı
söyleniyor. Nehir kıyısında bulunan kaya içine oyularak yapılmış Aya Nikola
manastırının MS. 3. yy'da yapılmış kolon kabartmaları, işlemeli sütunları ile
kubbe ve kemerleri görülmeye değer. Köylülerin Neron Çeşmesi dedikleri tarihi
çeşme epeyce harap durumda.
Nehirler boyunca binbir çeşit kır
çiçeğinin mis gibi kokuları, ötücü kuşların sonu gelmeyen konserlerinden gün
boyu sarhoş olduysanız gün batımında tepeleri boyayarak kaybolan güneşin son
ışıklarında Kartaltepe'de çayınızı yudumlayıp eşine az rastlanır Kıyıköy
sahilini, “S” çizerek denize ulaşan ırmakları seyretmelisiniz.
Köyde 20 kadar pansiyon bulunuyor. Yaz
sezonunda evlerini pansiyon olarak kiraya verenlere de rastlanıyor. Bir kısmı
deniz manzaralı pansiyonlar haricinde çadır kurup kamp da yapılabiliyor.
Nehirde ya da denizde tekne turu yapmak isteyenler limandaki balıkçı
barınağından motorlu veya kürekli tekne “ULAŞIM Edirne yolunu izleyerek
Çerkezköy ve Saray'ı geçtikten sonra Kıyıköy'e ulaşılıyor.
“Otobandan gidenler Çerkezköy ayrımından
iki yanı ağaçlarla kaplı, hafif virajlı yolu izleyecekler. İstanbul - Kıyıköy
arası 164 km, otobüsle de gidilebilir, Kıyıköy otobüsleri üç saatte varıyor .
Bir şişme botunuz varsa derelerin ilerilerine doğru keşfe çıkabilir,
mevsimindeyse nilüferler arasında kürek çekebilirsiniz.
Teknelerin
çokluğu köyün balıkçı köyü olduğu hakkında daha ilk görüşte bir fikir veriyor.
İğneada açıklarından tutulup getirilen Karadeniz'in ünlü kalkan balığını
sahildeki balık halinden canlı canlı almak mümkün. Şehirdeki fiyatlara göre
daha ekonomik olduğunu hemen belirtelim. Balığı Kıyıköy'de yemek isteyenler
kalkan, tekir, lüfer, karagöz gibi çeşitler arasından, tabii mevsimine göre,
seçim yapabilirler. Midye ve pavurya sevenler için ise Kıyıköy tam bir cennet.
Nehirde kefal de tutuluyor ama dibe yakın yaşayan bu balığın etinde toprak
kokusu oluyor.
Bahar aylarında doğanın binbir renge
büründüğü bu şirin yörede şehir gürültüsü, trafik ve kalabalık, kirli havadan
uzaklaşıp biraz olsun arınmak mümkün.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder