Kula Volkanizması'nın en genç oluşumu, terk edilmiş olan Çakallar köyünün bulunduğu tepenin yamacı... Burada bir cüruf ocağında çalışmalar sırasında, 10-12 bin yıl öncesine ait ayak izleri, prehistorik araştırmalarda, dünya çapında bir buluntu. O dönemde buradan geçen üç kişiye ait ayak izleri, ayrıca bir hayvana ve yere konan bir eşyaya ait izler var. Bu bölge bugün sit alanı. 1969'da sayısı 200 olarak belirlenen ayak izlerinden bugün ancak 10-12 ta nesi yerinde görülebiliyor. 60 kadarı Ankara Maden Tetkik Arama Enstitüsü içindeki Doğa Tarihi Müzesi'ne taşınmış. Çalınan ayak izlerinden bazıları Amsterdam Doğa Tarihi Müzesi'nde bulunuyor. Köylerdeki evlerde bazen süs eşyası olarak bile kullanıldığı da biliniyor. Kula-Uşak yolu üzerinde, Kula ' dan 18 km sonra, levha olmayan bir sol sapaktan sapınca, kendinizi başka türde oluşumların içinde buluyorsunuz. Burgaz Volkanikleri, volkanik faaliyetlerin ilk evresi olması nedeniyle, yapı olarak en altında bazalt, üste doğru kum taşı ve tüf yapısına sahip . Üstteki doğal yapı, yağmur ve erozyonun etkisiyle aşınmış ve zaman içinde vadi yamaçlarında peri bacaları benzeri oluşumlar meydana gelmiş. Bunlar vadi içinde adeta doğal heykeller gibi.
Ankara-İzmir yolu üzerinde, Kula'ya 12 km mesafede, Emre köyündeki Carullah Bin Süleyman Camii, ziyaretçi için beklenmedik bir güzellik. 1547 tarihinde yapılan bu küçücük caminin içi, 1808-1821 yılları arasında Şeyh zade Abdurrahman Efendi adlı bir usta tarafından yapılan kalem işi duvar resimleriyle bütünüyle süslenmiş. Cami, namaz vakitlerinde açık ancak kapalıysa da, açtırmak için hemen caminin karşısındaki bakkal Mustafa Akın'a uğrayabilir ya da önceden onu arayabilirsiniz (Emre köyü, 0236 832 40 02).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder