30 Ağustos 2019 Cuma

Milas - Çomakdağ Düğünleri


"Kız evi olacak" dedikleri, meydandaki, taş evde, rafta vesikalık bir fotoğraf duruyor. Genç kız, boynundaki altınlarla birlikte çek­tirmiş fotoğrafı. Kızlar, ancak evlendikten sonra, altınların dizildiği ve "sakındırak" de­dik leri, gerdandan geçen boncuklu bağla sağlamlaştırılan, bu özel başlıkları giyiyorlar. Üzerine de, dokuttukları ipek başörtüsünü sarıyorlar. Fatma Hanım' ın, "Sizi misafir edip, salonumu göstermek isterdim ama şu anda böcek dolu" demesine önce anlam ve­remiyorum. Meğerse, geleneksel ipek kıya­fet dokutmak için, evinde hala ipekböceği yetiştiriyormuş. Evinin önünden bir sonraki geçişimde, böcekleri topladığını söylüyor. Rafında bakır kaplar duruyor, "Eskiden dü­ğün davetiyesi yerine, yakın dostlara ve akra­balara elbise kumaşı, ayakkabı gönderilir, karşılığında da düğün hediyesi olarak, bakır kaplar gelirdi. Daha az samimi olanlaraysa, havlu gönderilir, karşılığında tepsi, çanak ve duvar saati gibi eşyalar gelirdi" diyor.

Çomakdağ'ın meydanındaki çay bahçesinde, derin bir sohbet var. Düğünler, turizme açıla­cakmış. Tabii, dört gün sürmeyecek, misafir­lere kısaltılmış olarak sunulacakmış. İyi bir fi­kir mi, emin değilim. Kadınların, yemenileri­ne iliştirdikleri bir dal fesleğenin doğallığına gölge düşmesin yeter...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder