8 Eylül 2019 Pazar

İslam Dünyası


İslam'ın Şanghay'dan Şikago'ya, Cakarta'dan Timbuktu'ya kadar günde beş kez havada yankılanan ezan sesleri, dünyanın her yerinde Müslümanların ruhlarına can katar. İster metal hoparlörlerden çıkıp şehrin kalabalık caddeleri üzerine yayılsın, ister kumda diz çökmüş devecilerin mırıldandıkları bir terennüm olarak göğe yükselsin, bu nağmeler Müslümanların yaklaşık 1400 yıldır kullandıkları aynı Arapça ifadeyle, Ya- radan'a methiyeyle başlar. “Allah-ü ekber” diye seslenir inananlar.

“Allaaaah ü ekber! —Tanrı uludur!”

Günümüz dünyasında her beş kişiden biri, yaklaşık 1,3 milyar insan bu çağrıya kulak verir. Yüzde 80'i Arap dünyasının dışında olan inananların Müslümanlığı kabul oranı, onu dünyanın en hızlı büyüyen dini haline getiriyor. Bu insanlar için İslamiyet, Museviler ve Hıristiyanlarında ibadet ettiği ve gailelerle dolu bir dünyada bir umut, bir güç kaynağı olan tek Tanrı'yla kurdukları mahrem, kişisel bir bağ anlamına geliyor.

Arapça bir sözcük olan İslam, “Allah'a teslim olmak” demek ve bu kelime “selam” yani “barış, huzur” kökünden geliyor. Din adına yaptıkları ve insanın kanını donduran bazı eylemlerini dünya liderlerinin kınadığı İslamcı teröristler yüzünden İslam'ı yanlış algılayan Müslüman olmayan pek çok kişi için bu bağlantı gayet şaşırtıcı gelebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder