11 Eylül 2019 Çarşamba

Kazakların Özgürlüğü


1949-50'nin sonbahar ve kışında Kazaklar, komünistlerle temas kurup inanç özgürlüğünü, göçer geleneklerinin korunmasını ve Sincan sınırları içinde serbestçe dolaşma hakkını güvence altına almaya çalıştı. Ama yeni yönetim Kazak “işbirliğinin” koşullarını kendi belirleyeceğini bildirdi.

Kazakların çoğu Balikun Kurultayı'na katılabilmek için uzun yolculuklar yapmıştı. Sonrabir kar fırtınası hayvanların çoğunu öldürdü; kuzulayan koyunlar barınaklara alınamamıştı. Kazakların, “Yatağımız buz, battaniyemiz kar” dediği zamanlardan biriydi.

1950 yılının Mart ayına gelindiğinde nümayiş bölgesi gurur veren, hatta güven telkin eden bir görünüm kazanmış olmalıydı. Binlerce Kazak, hâlâ karlarla bembeyaz olan geniş vadiye yerleşmişti. Kilometrelerce uzayıp giden topraklara çadırlar kurulmuştu; oğulların çadırları, babalarınınkinin çevresine dizilmişti.

Sultan Şerif'in çadırının görüş alanında en az 15.000 insan, 60.000 kuyruğu yağlı koyun, 12.000 at, 7000 baş sığır ve 1000'i aşkın deve toplanmıştı.

Kaplan Yılı'nın 28 Mart günü, Kurultay'a katılan 1000 Kazak lideri ve aile reisi, “doğdukları altın beşiği” terk edip, kendilerini Hindistan'a götürecek olan güneydeki geçitlere doğru yola koyulma yönünde oy kullandı.

Bir hafta sonra, Kurultay özerk bir Kazak hükümeti kurdu. Canım Han valiliğe, Osman Batur da savaşçıların başkomutanlığına getirildi. Ama her iki lider de yeni yetkilerini kullanabilecek kadar uzun yaşayamadılar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder